MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bebek katili Öcalan’ı Meclis’e davet etmesiyle başlayan süreç bebek katili Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma daveti yapmasıyla devam etti.
Barış süreci olarak isimlendirilen süreçte aralar kat edilirken, hastalığı nedeniyle ortalıkta gözükmeyen Devlet Bahçeli’nin cezaevindeki eski HDP lideri Selahattin Demirtaş ve Ahmet Türk’ü telefonla aradığı ortaya çıktı.
Yaşanan olay sonrası DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Pervin Buldan, Bahçeli’nin kendisini de fesih açıklamasının sonraki günü aradığını belirterek kıymetli açıklamalarda bulundu.
Halk TV’den İsmail Saymaz’a konuşan Buldan, Bahçeli’nin kendisini aradığını tabir ederek, Bahçeli’nin kendisine, “Verdiğiniz emekten ötürü teşekkür ediyorum. Metni sizin okumanızdan büyük bir memnuniyet duydum. Elimden geleni yapacağım” dediğini aktardı.
Buldan, Öcalan’a ‘Umut Hakkı’ tanınması ve tutukluların tahliye edilmesinin rahatlama yaratacağını belirtti.
Kayyumlar ve HDK soruşturmasının provokasyon olduğunu tez eden Buldan, “Öcalan, bu bahiste çok öfkeli. Kayyum sıkıntısını provokasyon olarak değerlendiriyor” diye konuştu.
Buldan, yürütülen süreçle ait şunları söyledi:
“Bence çok değerli bir devir. Bu devri çok güzel pahalandırmak gerekiyor. Bu davet 40 yıllık çatışmalı bir sürecin sona ermesi demek. Bundan sonra çocuklarımızın, gençlerimizin hayallerinin yıkılmayacağı, ömürlerini yitirmeyeceği bir periyodun kapılarını açtı. O yüzden herkesin sıkı sıkıya sarılması gereken bir süreç ve herkes elinden geleni yapmalı.”
“ELİNDE İPLE DOLAŞAN İNSANIN SÜRECE SAHİP ÇIKMASI ÇOK ÖNEMLİ”
2015 yılındaki süreç ile bu periyodun karşılaştırmasının gerçek olmadığına dikkat çeken Buldan, “Özellikle MHP’yi kastediyorum. Sayın Bahçeli’nin, Öcalan’ın idamını isteyen, elinde iple dolaşan bir insanın sürece sahip çıkması, dayanak vermesi ve ‘Sürecin ilerleyebilmesi için elimden geleni yapacağım’ demesi çok önemli” dedi.
“ÖNDER’İ, TÜRK’Ü VE BAKIRHAN’I DA ARADI”
Bahçeli ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesini de aktaran Buldan, şunları söyledi:
“Teşekkür etti. ‘Verdiğiniz emekten ötürü teşekkür ediyorum. Ayrıyeten metni sizin okumanızdan büyük bir memnuniyet duydum’ dedi. Teşekkür ettim. Daima birlikte sürecin ilerleyebilmesi için birbirimize katkı sunmamız gerektiğini tabir ettim. Elinden geleni yapacağını söyledi. Yalnızca beni değil, Sırrı Süreyya Önder’i, Ahmet Türk’ü ve Tuncer Bakırhan’ı aradı.”
“BUNU ÖCALAN DA DEĞERLİ BULUYOR”
Buldan kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz şaşkınlığı artık değil, 1 Ekim’de yaşadık. O şaşkınlık yeni değil. 1 Ekim’de tokalaşma, 22 Ekim küme toplantısında yaptığı davet ve bizim kendisini ziyaretimizde söyledikleri… 1 Ekim itibariyle yaşananların sayın Bahçeli şahsında kıymetli olduğunu düşünüyorum. Sürece bu kadar dayanak vermesi değerlidir. Bunu Öcalan da çok değerli buluyor.”
Buldan ayrıyeten Öcalan’ın “Sayın Bahçeli dönüştüyse herkes dönüşür” tabirini kullandığını aktardı.
“ARTIK BUNA MUHTAÇLIK VARDI”
Bahçeli’nin süreçteki tavrını pahalandıran Pervin Buldan, “Türkiye’nin geleceği açısından artık herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir periyot. Ortadoğu’da taşlar tekrar dizayn edilirken, Kürtlerin yıllardır yaşamış olduğu acılar, bedeller… Türk ve Kürtlerin birlikte yaşadığı bir coğrafyada artık buna muhtaçlık vardı. Bence sayın Bahçeli’nin girişimi de biraz bu minvalde” dedi.
“UMUT HAKKI BAŞTA OLMAK ÜZERE…”
Bundan sonraki sürece ait değerlendirmelerde de bulunan Pervin Buldan, “Hızlı adımlar atılmalı. Umut Hakkı başta olmak üzere birçok değişikliğin, ıslahatların, paketlerin süratle çıkması gerekiyor. Cezaevlerinde çok sayıda insan haksız ve hukuksuz formda kalıyor. Siyasetçiler başta olmak üzere binlerce insan cezaevlerinde. Toplumu rahatlatmak açısından süratle birkaç adımın atılması gerekiyor. Cezaevleri ve Umut Hakkı… Bunlar beşerler üzerinde büyük tesir bırakır, müspet manada söylüyorum. Bunlar yapılırsa natürel ki devamı gelir, farklı şeyler konuşulur” tabirlerini kullandı.
“ÖCALAN KAYYUM SORUNUNU PROVOKASYON OLARAK DEĞERLENDİRİYOR”
Belediyelere yönelik kayyum atamalarına dair de konuşan Buldan “Bunlar provokasyondur aslında. Bunlara iktidarın dikkat etmesi lazım. Öcalan, bu bahiste çok öfkeli. Kayyum problemini provokasyon olarak pahalandırıyor. İktidarın bu bahiste daha hassas olması gerektiğini söylüyor, Öcalan. Biz de o denli düşünüyoruz” dedi.
Buldan, HDK’ye yönelik operasyona da değindi, şunları söyledi:
“Bunlar bence süreci sabote etmeye çalışan kısımların teşebbüsleri. O yüzden önüne geçmek lazım. Hem soruşturmalar hem tutuklamalar hem kayyumlar… Bunlar sürece ziyan verir. Bir an evvel bu yanlıştan dönülmesi gerekiyor.
ÖCALAN’IN NOTU AYRINTISI
Suriye natürel kıymetli. Başından beri değerliydi. Artık de kıymetli. Bununla ilgili şimdi netleşen şeyler yok açıkçası. Türkiye, nasıl bir hal tutunur bilmiyoruz lakin Ortadoğu’da Kürtlerin geleceğinin ve Kürtlerle birlikte hareket etmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Suriye, bunların başında. Kürtlere sahip çıkmak lazım Suriye’de. Asla Kürtleri yalnız bırakmamak lazım. Türkiye, Kürtlerle birlikte hareket ederse kazanır. Kaybeden Türkiye olmaz.”
Sırrı Süreyya Önder’in Abdullah Öcalan’a atfen okuduğu nota ait soruyu yanıtlayan Pervin Buldan, şunları kaydetti:
“Öcalan, bunu şifahen söyledi. O, metne yazılmamıştı. Daha sonra devlet yetkilileriyle yaptıkları görüşmede bunda karar kılınmış. Lakin dışarıya çıkıp yetiştirmek bir vakit alacağı için şifahen okundu. Orada bir ıstırap yok aslında. Üzerinde mutabakat sağlanmış bir paragraf. Süratle adımların atılması gerekiyor. Yasal ve tüzel düzenlemelerin bu işin ilerlemesi için olmazsa olmaz bir şey olarak görülmesi gerekiyor. O cümleden bu anlaşılıyor.”
Kaynak: Yeniçağ
Bir yanıt bırakın